Cemaat-i İslami Partisi’nin Bangladeş’teki Başkan Yardımcısı hayatını kaybetti
Bangladeş’te 13 yıldır cezaevinde bulunan muhalefetteki Cemaat-i İslami Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve eski milletvekili Delwar Hossain Sayedee hayatını kaybetti.
Bangladeş’in önde gelen İslam alimi ve hatiplerinden 83 yaşındaki Sayedee, kalp krizi geçirdikten sonra 13 Ağustos Pazar günü başkent Dakka’daki Bangabandhu Pir Mujib Tıp Üniversitesi’ne (BSMMU) kabul edildi.
Sayede tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Hastane Müdürü Tuğgeneral Dr. Rezaur Rahman, 13 yıldır cezaevinde olan ve çeşitli sağlık sorunları yaşayan Sayedee’nin burada vefat ettiğini doğruladı.
Binlerce Cemaat-i İslami Partisi taraftarı hastanede toplanırken, “sahte” davalarda “haklı” mahkeme kararları nedeniyle Sayedee’yi cezaevinde tutan hükümet aleyhine sloganlar atıldı.
Cemaat-i İslami Partisi’nden yapılan taziye açıklamasında, “Sahte ve uydurma bir davada (Sayedee) müebbet hapis cezasına çarptırılarak büyük bir haksızlığa uğradığı” belirtildi.
Sayedee, Bangladeş Kurtuluş Savaşı sırasında “insanlığa karşı suçlar” iddiasıyla ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Ancak Cemaat-i İslami Partisi, davayı tartışmalı olarak değerlendirdi ve parti liderlerini yargılamaya yönelik siyasi bir girişimin parçası olarak gördü.
Bangladeş Uluslararası Ceza Mahkemesi
2013 yılında Bangladeş Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICT), Sayedee’yi insanlığa karşı yanlış yapmaktan ölüm cezasına çarptırdı.
Mahkeme kararına tepkilerin ardından ülke genelinde polis ve diğer kolluk kuvvetleriyle çıkan çatışmalarda en az 78 kişi hayatını kaybetti.
Bangladeş Yüksek Mahkemesi cezayı 2014 yılında ömür boyu hapis cezasına indirdi.
2009 yılında kurulan Bangladeş Uluslararası Ceza Mahkemesi, küresel insan hakları grupları tarafından adil yargılanma standartlarına uymadığı için eleştirildi. Mahkeme o zamandan beri 50’den fazla davada 130’dan fazla kişi hakkında karar verdi.
Bangladeş, aylarca süren kanlı savaşın ardından 1971’de Pakistan’dan bağımsızlığını kazandı ve Cemaat-i İslami Partisi, savaş sırasında Pakistan ordusuyla işbirliği yapmakla eleştirildi.
